ÇOCUKLUK ÇAĞI KONUŞMA APRAKSİSİ


 

Apraksi praksinin yokluğu olarak tanımlanmaktadır. Praksis, Ayres’e göre (1985): “Bilişin motor hareketi yönettiği nörolojik bir süreçtir, bireyin kendisi ve çevresi arasındaki ilişkiye etki etmesini sağlayan farklı hareketleri planlama ve formüle edebilme yeteneğidir.  Ayres’in tanımına göre praksis; seçme, planlama, organize etme, motor örüntüyü başlatma gibi istemli hareket kalıplarının üretilmesidir. Motor örüntünün üretilmesi, praksinin sonucu oluşan başarılı ve görülmeyen bir sürecin dışavurumudur. (Velleman, 2003)

Çocukluk Çağı Konuşma Apraksisi (ÇÇKA) ; Motor, dil, fonolojik ve akademik soruna neden olabilen bir motor konuşma bozukluğudur. Konuşmanın temelindeki hareketler kapsamında artikülatörlerin (dudak, çene, dil, yumuşak damak ve sert damak) anlaşılır bir konuşma için pürüzsüz, ardışık ve örtüşen hareketlerinden söz edilmektedir. Hareketlerin sıralanmasındaki mekan-zamansal (spatio-temporal) planlama ve programlamanın bozulması, konuşma sesi bozukluğuna ve prozodide bozulmalara neden olur. Çocukluk Çağı Konuşma Apraksisi ASHA tarafından “Nöromüsküler bir yetersizlik olmaksızın konuşmanın temelindeki hareketlerin doğruluğu ve tutarlılığının bozulduğu nörolojik, çocukluk çağı konuşma sesi bozukluğudur” şeklinde tanımlamıştır.

ÇÇKA tanı sürecinde yaşanan güçlükler sebebiyle kesin bir ifade olan ÇÇKA yerine “ÇÇKA tanısı dışlanmamış”, “ÇÇKA ile tutarlı bulgulara sahip” ve “ÇÇKA olduğundan şüphelenilen” ifadelerinin kullanılmasının daha uygun olduğu belirtilmiştir. Ancak ÇÇKA’da görülen üç özellik araştırmacıların görüş birliğini taşımaktadır:

(1) Ünsüz ve ünlülerde, hece veya sözcük tekrarında tutarsız hatalar

(2) Sesler ve heceler arasında uzayan ve engele uğrayan geçişler

(3) Özellikle sözcük ve tamlama vurgusunda uygun olmayan prozodi

Shriberg vd. (1997): ÇÇKA’da görülen hataların gecikmiş konuşmada görülen hatalardan farklı olduğunu, edinilmiş konuşma apraksisi olan yetişkinlerin hatalarına benzerlik gösterdiğini ifade etmiş ve tanı göstergesinin olmayışına dikkat çekmiştir. Bu grupta görülen dil ve konuşma özellikleri:

(i) Artikülasyon özellikleri: Motor üretimde yaşanan güçlükten (özellikle de sesleri birbiri ardına sıralamada yaşanan sorundan) dolayı sesleri silerek hedef üretimi basitleştirme, fonetik bakımdan daha zor bir sesi basitleştirerek üretme, hedef sesi üretme çabası gösterirken oluşan sapmalardan kaynaklı ses bozulmaları, sesler arasındaki geçişi kolaylaştıracak bir ses ekleme ve motor üretim bakımından daha kolay olacak şekilde seslerin yerlerini değiştirme görülebilmektedir. Bununla birlikte üretimde tutarsızlık baş göstermektedir: fonetik dağarcıkta gözlenen bir ses bir kullanımda üretilebilirken diğerinde üretilememektedir (Hall, 2000:).

(ii) Artikülatör özellikleri: Dil, dudak, çene ve yumuşak damakta yapısal ve işlevsel bir sorundan söz edilemezken, yapıların birbiri ardına hareket etmeleri gerektiğinde işlevsel bir anormallik ve hatta ilk sesin doğru üretilme çabası için ARAMA DAVRANIŞI gözlenebilmektedir. Aynı zamanda ses ve heceleri doğru sırada üretme ve bir heceden diğerine geçmede zorluk yaşadıkları gözlenmektedir. 

(iii) Prozodi: ÇÇKA olan çocuklar nasıl söylediklerine değil ne söylediklerine odaklandıklarından dilin melodisini yeterli ya da uygun kullanamamaktadır. Sıkça görülen bürünsel farklılıklar arasında yavaş konuşma hızı, uygun olmayan veya uzun duraksamalar, azalmış vurgu çeşitliliği yer almaktadır. Prozodi sıkıntısının özellikle tekrar etkinliklerinde göze çarptığı ve bu çocukların konuşmalarını duyusal geri iletim yoluyla sürekli olarak denetledikleri düşünülmektedir (Shriberg vd., 2012; Iuzzini-Siegel, 2015). 

(iv) Bağlamın etkisi: Sözcük ya da sözcenin uzunluğu ve fonetik karmaşıklığı sesletim hatalarında artışa sebep olmaktadır.

(v) Diğer özellikler: Alıcı dil becerilerinin daha iyi olduğu ortaya konulmuştur; Velum hareketindeki tutarsızlık sonucu ağızdan çıkması gereken hava burundan çıktığı için gereğinden fazla hava hipernazaliteye neden olmakta ve konuşma anlaşılırlığını olumsuz yönde etkilemektedir. ÇÇKA şüphesi olan çocukların hece tekrar testinde beceri, kodlama, hatırda tutma ve yeniden kodlama görevlerinde kontrol grubuna göre daha düşük performans sergiledikleri görülmektedir. (Shriberg ve ark., 2012).

Tüm bunlara rağmen tanı kriterleri henüz netlik kazanmamıştır (Maas ve ark., 2012).

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

REZONANS BOZUKLUKLARININ DEGERLENDİRİLMESİ VE TERAPİ YÖNTEMLERİ

SESİN OLUŞUMU

SES TERAPİSİ