Kayıtlar

PROMPT TEKNİĞİ İLE KONUŞMA TEDAVİSİ

Resim
PROMPT Tekniği konuşma terapisinde geleneksel yöntemlerden istenilen faydanın alınamaması nedeniyle 1970’lerin sonunda Deborah Hayden tarafından geliştirilmiştir. Bu eğitim uzman konuşma terapistlerine Amerika’da bulunan Prompt Enstitü’sü tarafından verilmektedir. Bu teknik gecikmiş konuşma, otizme bağlı konuşma bozukluğu, artikülasyon bozukluğu, çocukluk çağı konuşma apraksisi gibi birçok konuşma bozukluğunda etkili olarak kullanılmaktadır. Ayrıca beyin hasarından sonra görülen afazi, motor konuşma bozuklukları vb.hastalıkların tedavisinde de bu teknikten yararlanılmaktadır. Hiç konuşamayan çocukların tedavisinde de PROMPT tekniği ile başarılı sonuçlar alınmaktadır. PROMPT yöntemini uygulamaya başlanmadan önce kapsamlı bir değerlendirme yapılır. Bu değerlendirmede önce Motor-Konuşma Hiyerarşisine göre hazırlanmış bir sistem analizi yapılır ve bireyin hangi alanda bozukluğu olduğu belirlenir. Bunun dışında bilişsel, davranışsal, duyusal ve fiziksel tüm özellikler ortaya konulur...

KEKEMELİKTE KULLANILAN TEDAVİ YÖNTEMLERİ

Kekemelik terapisi uzman dil ve konuşma terapistleri tarafından yapılır. Dil ve Konuşma Terapistliği Eğitimi olmayan kişilerce yapılan, kısa sürede kesin çözümler vadeden programların gerçeği yansıtmadığı, kısa bir süre sonra kekemelik semptomlarının tekrar ortaya çıkabileceği unutulmamalıdır Terapi öncesinde uzman, kapsamlı bir değerlendirme yaparak kişinin kekeleme davranışını, şiddetini   ve kekeleme davranışı ile ilgili kendisinin ve çevresinin tutumunu değerlendirir ve buna bağlı terapi hedefleri oluşturur. Kekemelik terapisinde kullanılan yöntem ya da yöntemler her çocuğa göre farklılık gösterir. Ancak kullanılan terapi yöntemlerinin ortak yanı konuşma hızının yavaşlatılması ve konuşmanın yeniden düzenlenerek akıcı bir form kazanmasıdır. Sıklıkla kullanılan terapi yöntemlerinden biri akıcılığı şekillendirmedir. Konuşmanın fiziksel olarak yeniden şekillendirilmesi hedeflenen bu yöntemde çocuğa nefes koordinasyonu, yumuşak temaslarla konuşma ve sözcükler arası geçiş gib...

ANTİDEPRESANLAR VE KEKEMELİK

Resim
Beyindeki serotonin nörotransmitter seviyesini etkileyen antidepresanlar depresyonu hafifletebilir. Ancak bu ilaçlar kekemeliği nasıl etkiliyor? Antidepresanlar(SSRIs) seçici serotonin geri alım intibitörleri olup bu ilaçlar; -Serotoninin presinaptik nöronlara geri alımını önler -Pre ve post-sinaptik  nöronlar arasındaki sinapslarda serotonin yoğunluğunu artırır -Serotoninin post-sinaptik nöronlara alımını teşvik eder Serotonin,  nöronların komşu nöronlarda sinir uyarımını tetiklemesini  sağlayarak depresyonu azaltan bir kimyasal taşıyıcı görevi görür ve böylelikle depresyon belirtileri azaltılmış olur Ancak yapılan son araştırmalar, SSRI’ların nörotransmisyon üzerinde daha karmaşık bir etkisi olduğunu ortaya çıkarmıştır. Bu araştırmalara göre depresyonun azaltılması SSRI’ların dopaminerjik ve serotonerjik sistemi aktive etmesinden de kaynaklanabilir SSRI'lar, serotonin taşıyıcılarının(SERTs) aktivitesini engelleyerek serotonin  geri alımını...

KEKEMELİK VE DUAL PREMOTOR SİSTEM

Resim
Medial ve lateral premotor   sistemlerden   ayrı ayrı bahsetmiş olsakta bunlar aslında şekil 1’de gösterilen bütünleşik motor fonksiyon sistemi olan dual premotor sistemin bir parçasıdır. 1.döngü medial premotor sistemi, 2.döngü ise   lateral premotor sistemi   sembolize eder. Konuşmayı planlama ve başlatma aşamaları serabral kortekste bulunur daha sonra   bazal gangliondan geçen sinyaller   suplementer motor alan aracılığı ile serebral kortekse geri döner. Talamus SMA’ya   mesaj göndermeyi düzenler.   Bu kendi kendine başlatılan ve içsel ipuçlarına dayanan konuşmanın tepe birim döngüsüdür. Kekeme olmayan bireylerde ise motor aktivitenin segmentleri (heceler vb) suplementer motor alandan ve diğer motor alanlardan engelsiz bir   biçimde geçer ve   uç birimdeki   döngünün bir parçası olan serebelluma ulaşır. Diğer taraftan kekeme bireylerde beyindeki   bazal ganglion/SMA bölgesinde   zayıf sinyaller ortaya çıkar ve ...

KEKEMELİK VE LATERAL PREMOTOR SİSTEM

Resim
Kekeme bireyler bazı ortamlarda akıcı konuştuklarına şahit olduklarında bu durumu şaşkınlıkla karşılarlar. Örneğin koroya eşlik ettiklerinde akıcı konuşabilirler. Benzer biçimde akıcılık; şarkı söyleme, metronom vuruşlarına uyarak konuşma   veya ritimli konuşmayı kullanarak artırılabilir. Gecikmiş   işitsel geri bildirim cihazı kullanılarakta akıcılık en azından geçici olarak artırılabilir. Role play, yabancı bir aksanın taklit edilmesi veya konuşma hızının düşürülmesi de akıcılığı artırabilir. Çok çalışarak topluluk önünde konuşmaya hazırlanma da konuşma süreçlerine daha fazla dikkat edilmesi nedeniyle akıcılığı artırabilir benzer biçimde klinik ortamda aynı cümlenin birkaç kere tekrar edilmesi de akıcılığı artırabilir Bu akıcılığın arttığı örneklerin ortak özelliği bu   gibi durumlarda kullanılan ve zamanlama mekanizmasını içeren medial premotor sistemi devre dışı bırakan   lateral premotor sistemin kullanılmasıdır. Medial premotor sistemin yerine konuşma, ...

KEKEMELİK VE MEDIAL PREMOTOR SİSTEM

Resim
Bazal gangliondaki dopamin düzensizliğinin kekemeliğe olan etkisini daha önceki yazılarımızda tartışmıştık. Bu yazımızda ise  konuşma üretimi için oluşturulan bir model aracılığı ile bu düzensizliklerin kekemeliğe olan etkisini detaylı olarak tartışacağız.   Şekil 1 medial premotor sistemin şematik bir sembolüdür ve bileşenleri konuşma üretiminden sorumludur. Medial premotor korteks bazal ganglion’a sinyaller gönderir. Bu sinyaller nöronal yollar üzerinden geçer ve nörotransmitterler tarafından ulaştırılır. Daha sonra ise bazal ganglion suplementer motor alan(SMA)’a sinyaller gönderir. SMA serebral kortekste bulunan içsel kontrol süreçleri (hareketlerin sıralanması) ile ilgili olan bir alandır. Heceleri sıralayarak kelimeleri oluşturma   bu süreçlere örnek verilebilir. Bazal ganglion motor hareketlerin başlaması ve düzenlenmesinde rol alır. Özellikle bazal ganglion konuşma üretimini etkileyen bir zamanlama mekanizmasını içerir. Konuşma zamanlamay...

ANTİPSİKOTİK İLAÇLAR VE KEKEMELİK

Kekemelik, beyinde motor nöron bölümündeki   aşırı dopaminerjik aktivite nedeniyle ortaya çıkabilir. Daha açıkça ifade etmek gerekirse motor fonksiyona dahil olan nigrostriatal yolaktaki dopaminerjik aktivite kekemelikle ilişkilendirilir. Dopaminerjik aktiviteyi baskılamak için GABAerjik aktivite, BZs ya da pagoclone ile artırılmalıdır. Kekemelik aşırı dopaminerjik aktivite ile ilişkilendirilmiş olmasına rağmen bu durumun nedeni GABAerjik aktivitenin beyindeki ilgili bölgelerde azalmış olması da olabilir. GABAerjik aktiviteyi artıran ilaçları ilerleyen yazılarımızda tartışacağız. Bu yazımızda ise bir grup antipsikotik ilaç yoluyla domaminerjik aktiviteyi kısıtlamayı amaçlayan yaklaşımlardan bahsedeceğiz.   Bu ilaçlar direkt nöronlardaki dopamin reseptörlerini (D2 reseptörleri) bloke eder ve böylelikle sinapslardaki dopamin bu reseptörlere bağlanmaz ve dopamin aktivitesi azaltılmış olur. Atipik antipsikotik ilaçların sedasyon, diskinezi, diabet ve kilo alımı gibi ...