SES TERAPİSİ
Mükemmel ses yaş ve cinsiyetine uygun perde alanına ve geniş perde ve ses yüksekliği değişikliklerine sahip, yumuşak ve kısık olmayan bir sestir. “Kordların vibrasyonu idealden uzaklaşırsa, vokal farklılık alanının vibrasyon düzenindeki değişimlerinin tip ve miktarına bağlı olarak sesin karakteri de idealden uzaklaşır. Buna bağlı olarak ses bozuklukları ortaya çıkmış olur. Ses sorunları özel inceleme ve dikkatli tedavi gerektirir.
Ses bozukluklarının tedavisinde bazen sadece cerrahi teknikler, bazen sadece ses terapisi, bazı durumlarda da hem cerrahi tekniklere hem de ses terapisi beraber uygulanmaktadır. Hangi yöntem ile ses bozukluğunun tedavi edileceği ses sorununun kaynağına ve konan tanıya göre değişmektedir.
Ses terapisinde amaç, kişinin sesini doğru şekilde kullanmasını sağlamak, sesin davranışsal bir takım yöntemler kullanılarak değişmesini sağlamaktır.
Ses terapilerinin sınıflandırılması, terapi tekniğinin ses kaslarının kullanım şeklini değiştirme yöntemine göre iki bölümde incelenebilir:
Dolaylı Yöntemler
İndirekt Teknikler
Yardımcı Yöntemler
Vokal Ergonomi
Bu yöntemler, temelde sese doğrudan müdahale yapılmaksızın sesi bozan
faktörleri düzeltmeyi amaçlar.
Ses İstirahati
Ses istirahatlerinin temel dayanakları,
ses teline yönelik bir travmadan koruyarak mukoza epitelyumizasyonunu
kolaylaştırmak ve normal vokal fonksiyonun geri dönüşünü desteklemek için vokal
davranış alışkanlığını değiştirmektir
1)Kati ses istirahatı: Fısıltı, öksürme, gülme dahil hiç ses çıkarılmaz.
Postoperatif dönem, vokal suistimale bağlı travmatik durumlarda ve akut larenjitte
iyileşmeye zaman tanır. Süresi ortalama 3-7 gündür (14 güne kadar uzatılabilir).
2)Modifiye ses istirahatı: Hastaya göre değişebilen farklı kısıtlamalar
uygulanabilir. Yüksek sesle, uzaktaki kişilerle, gürültülü ortamlarda konuşmak
yasaklanabilir. Sesi kullanması gerekiyorsa (konser, konferans vb), sonrasında
dinlendirmesi önerilebilir.
Vokal hijyen terapisi
Vokal hijyene yönelik çalışmalar pek çok ses terapi programının ilk adımını oluşturmaktadır.Vokal hijyen programlarının amacı, fonasyon, solunum ve artikülasyonun ses üretimine nasıl etkide bulunduğunu anlatmak, gırtlağın anatomisi ve ses tellerinin hareketini anlatarak kişinin ses üretim süreci hakkında ayrıntılı bilgi sahibi olmasını sağlamak; ses bozukluğuna yol açan kötü ve yanlış kullanım davranışlarının neler olduğunu ve kişinin ses davranış dağarcığında hangi davranışların olduğunu tanımlamak; bu davranışların yerine alternatif olabilecek davranışları açıklamak;
kötü ve yanlış ses kullanım davranışlarını azaltmak ya da ortadan kaldırmaktır.
Solunum Egzersizleri
Solunum egzersizleri ses terapisinin en önemli aşaması doğru solunum tekniklerinin hastaya
öğretilmesidir. Doğru kasların çalıştırılarak yapılan solunum işleminde soluk verme,
dolayısıyla fonasyon pasif kuvvetlerle gerçekleşir. Böylece fonasyon sırasında
larenkse binen yük azalır. Daha güçlü oluşturulan bir hava akımıyla ses; düzgün,
kuvvetli ve ses tellerini travmaya uğratmadan oluşur. Ses problemi olan kişiler, ses
sanatçıları ve sesini işi gereği sık kullanmak zorunda olan kişiler mutlaka doğru
solunum tekniklerini öğrenmeli ve yanlış solunum tekniklerini değiştirmelidirler.
Ses oluşumunda en etkili solunum desteği yönetimi diyafram solunumudur. Bu
yöntem alt göğüs kafesinin ve karnın şişmesini sağlayan diyafram kasılması ile
uygulanmaktadır. Böylece ses oluşumu için maksimum hava alımını sağlamaktadır
Arka üstü yatılır, burundan soluk alır ve ağızdan soluk verilir. Bu sırada bel
bölgesi solunum hareketlerinin merkezi olarak düşünülür. Giderek soluk verme
süresi 10–20 saniyeye kadar uzatılır. Soluk verme sırasında önce sessiz, sonra da
sesli bir “s” harfi telaffuz edilir. Bu arada, solunum kasları hava kaybını düzenler.
Bundan sonra da soluk almanın bitimi ile soluk vermenin başlangıcı arasında bir
hazırlık evresi konur. Soluk verme s,f,v gibi sessiz harflerle pek çok kesilir.
43
(Aralarda soluk alınmamalıdır.) Kesintiler, glottis kapanması ile değil solunum
kaslarının ani durması ile oluşturulmalıdır. Bir süre sonra soluk alma ağız ve
burundan karışık olarak ve kısa sürede yapılır
Akciğer kapasitesini arttırmak için hastaya ayakta dik durması, bir elini göğüs
diğerini karın üzerine koyması söylenmektedir. Bu sırada göğüsteki elin çok az
hareket etmesi, karındaki elin ise dışa doğru karın kasları ile birlikte hareket etmesi
gerektiği bildirilmektedir. Sonra hastaya karın kaslarını gevşetmesi ve yavaşça nefes
vermesi söylenmektedir. Bu işlemler tekrarlanarak hastanın, karnının inspiryumda
dışa ve ekspiryumda içe hareket etme alışkanlığı kazanması sağlanmaktadır.
Postür
Bedenle ilgili bilinçli farkındalığı geliştirme yöntemlerini kapsar. Temelde
larenksin ekstrinsik kaslarının fonasyon dışı işlerde kullanılması engellenir. Bu
durum hastaya 'başın gırtlağa taşıtılması' gibi örneklerle açıklanabilir. Postür
çalışmaları çoğunlukla kişinin hayata bakışını da etkiler
Genel kurallar: Ekstralarengeal kasların larenksi boyunda dengeleyici
faaliyetine odaklanmasını sağlamak için çene gevsek, baş yukarı, ve dengeler,
omuzlar rahat ve kulak hizasında, sırt bel ve karın kasları gevşek, aktif omurga‟ ile
rahat bir dik duruş sağlanır. Başın dengeli taşınması, boyun ön kasları ile değil, arka
kasları ile yapılır. Dizler hafifçe bükülü ve ağırlık metatars başlarında dengelenir
Relaksasyon
Relaksasyon yöntemleri birçok tedavi protokolünde bazen esas bazen de
yardımcı tedavi yöntemi olarak kullanılmaktadır. Ses hastalıklarının tedavisinde
özellikle fonksiyonel ses hastalıklarının rehabilitasyonunda önemli yer tutmaktadır.Yıllardır dünyanın çeşitli yerlerinde değişik isimler altında farklı metodlar
uygulanmaktadır. Bu metodlar arasında en çok bilinen ve en sık kullanılan metod E.
Jacobson‟un oluşturduğu Jacobson metodudur. Bu metodun ana prensibi, belirlenmiş kas gruplarına konsantre olarak, germe ve gevşetme tekniğiyle gerginlik ve ağırlık
hislerini hissettirmeye dayanır. Bütün kaslarda değil sadece odaklanılan kaslar
üzerinde durulur. Aktif olarak yapılmaktadır. Haftada 2-3 seans 30 dakika ile 2 saat
arasında yapılmalıdır. İlk olarak ayaklardan baŞlanmalı ve en son başta
sonlandırılmalıdır. Gözler kapalı küçük kas gruplarına odaklanılarak bu kaslar 5–8
saniye boyunca kasılıp ardından gevşetilir. Kasılma süresi boyunca kastaki
maksimum gerginlik hissedilmelidir. Hasta diğer kas grubuna gelmeden 15–30
saniye dinlenmelidir. Aynı sıra ile bu yöntem ayaklardan yukarı doğru devam
etmelidir. Baş, boyun, dil ve omuz kaslarının aynı metodla çalışılarak sağlanılan
gevşemenin tüm güne yayılması ana hedeftir
Diğer bir relaksasyon metodu olan Schultz tekniğinde ise, Jacobson metodunda
olduğu gibi kasıp-gevşetmek tekniği yerine direkt gevşemeye odaklanmak
amaçlanmaktadır.
Psikoterapi
Hastanın psikolojik yönden tedavisini tanımlar. Psikojenik disfoni ve afonide,
performans anksiyetesinde, depresyon ve genel anksiyete bozukluklarında ses
terapisiyle beraber mutlaka uygulanmalıdır.
Doğrudan Ses Terapisi Yöntemleri
Vokal Fonksiyon Egzersizleri
Vokal Fonksiyon Egzersizleri, vokal kordların esnekliğini, hareketini güçlendirmekte ve hava akımını yeniden dengelemektedir. Ses üretiminin rahat olması kas ve respiratuar kontrolü arttırmaktadır. Egzersizler kasları ısıtma, germe, gevşetme ve kas gücünü geliştirme olarak dört adımdan oluşmaktadır. Hastanın uzatabildiği ünlü seslerin süresi takip edilerek fonasyon perdesindeki düzenlemeler terapi esnasında yapılabilmektedir. Egzersizlerin günde iki kere ikişer kez olmak üzere 6-8 haftalık periyotta kullanılması önerilmektedir. Ünlü sesler için öne odaklı yumuşak fonasyon vurgulanmaktadır
Rezonant Ses Terapisi
Rezonant ses terapisi, ses teli lezyonlarında, yay görünümü (bowing), ses teli paralizisinde ve işlevsel ses bozukluklarında kullanılan bir yöntemdir. Terapinin amacı, olabilecek ne güçlü ve en “temiz” sesi ses tellerinin ses üretimi için en az güç harcayarak ve birbirine usulca temas ederek üretilmesini sağlamaktır. Rezonant ses terapisinde sesin ön odaklı olması hedeflenmekte ve üretilen sesin yüz kemiklerinde titreşim oluşturması beklenmektedir.
Lee Silverman ses terapisi
Sıklıkla Parkinson hastalığı gibi nörolojik kaynaklı ses bozukluğunda kullanılan bir ses terapisi yöntemidir. Daha “yüksek” ses üretilmesine vurgu yapılmaktadır. Lee Silverman ses terapisinin (LSVT) amacı, kişinin sesine yeni bir yükseklikseviyesi kazandırmaktır. 4 hafta boyunca haftada 4 gün klinik içerisinde yapılanses terapisine ek olarak kişinin klinik dışında da birtakım alıştırmalar yapması istenmektedir
Aksan metodu
Tüm disfoni tiplerinin tedavisinde kullanılmaktadır. Ses üretiminin altında yatan kontrol mekanizması olarak solunuma odaklanmakta; seslemenin ve vücudun ritmik hareketlerini kullanmaktadır. Fonasyonun kolay ve rahat olabilmesi için boğazın rahat olması (open throat) ve solunum biçiminin doğru olması gerekmektedir. Müzik benzeri doğal ritmler kullanılarak solunuma odaklanılmaktadır. Hasta alt torasik kas hareketini öğrendiği için boğazı rahatlamakta ve toraksın üst kısmını serbest bırakmaktadır. Aksan metodunun etkililiğini gösteren çalışmalar bulunmaktadır
Lax Vox Ses Terapisi
Lax Vox Ses Terapisi Tekniği, ilk kez 1991 yılında Finlandiyalı ses patoloğu Marketta Sihvo tarafından programlı bir hale getirilmiştir. Bir boruya fonasyon yöntemi, Fin vokoloji ekolünde cam borular kullanılarak uzun yıllardan beri kullanılmakta iken, Marketta Sihvo cam borudan farklı olarak esnek silikon boruyla suya ses üfleme yöntemi olarak önermiştir. İlter Denizoğlu tarafından teknik daha da geliştirilerek uygulanmaktadır. Vokal kord nodülleri, vokal kord paralizisi, kas gerilim disfonisi, psikojenik disfoniler gibi birçok ses bozukluğunda kullanılmaktadır. Fonocerrahi öncesi ve sonrası ses terapisi hastalara önerilmektedir. Uygulaması ve öğretilmesi kolay bir teknik olduğundan, kontrollü ve programlı öğretildiğinde klinikte anlamlı düzelme sağlamaktadır.
Lax Vox Tekniği Aşamaları:
1.Doğru postür ve kas gevşetme
2.Suya fonasyon
3.Hedef sesi bulmak
4.Hedef sesi geliştirme
5.Yeni sesi yerleştirme
***Tüm yazılar tarafıma ait olup izinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz. Kullanıldığı takdirde yasal işlemler geçerli olacaktır.
Doğrudan Ses Terapisi Yöntemleri
Vokal Fonksiyon Egzersizleri
Vokal Fonksiyon Egzersizleri, vokal kordların esnekliğini, hareketini güçlendirmekte ve hava akımını yeniden dengelemektedir. Ses üretiminin rahat olması kas ve respiratuar kontrolü arttırmaktadır. Egzersizler kasları ısıtma, germe, gevşetme ve kas gücünü geliştirme olarak dört adımdan oluşmaktadır. Hastanın uzatabildiği ünlü seslerin süresi takip edilerek fonasyon perdesindeki düzenlemeler terapi esnasında yapılabilmektedir. Egzersizlerin günde iki kere ikişer kez olmak üzere 6-8 haftalık periyotta kullanılması önerilmektedir. Ünlü sesler için öne odaklı yumuşak fonasyon vurgulanmaktadır
Rezonant Ses Terapisi
Rezonant ses terapisi, ses teli lezyonlarında, yay görünümü (bowing), ses teli paralizisinde ve işlevsel ses bozukluklarında kullanılan bir yöntemdir. Terapinin amacı, olabilecek ne güçlü ve en “temiz” sesi ses tellerinin ses üretimi için en az güç harcayarak ve birbirine usulca temas ederek üretilmesini sağlamaktır. Rezonant ses terapisinde sesin ön odaklı olması hedeflenmekte ve üretilen sesin yüz kemiklerinde titreşim oluşturması beklenmektedir.
Lee Silverman ses terapisi
Sıklıkla Parkinson hastalığı gibi nörolojik kaynaklı ses bozukluğunda kullanılan bir ses terapisi yöntemidir. Daha “yüksek” ses üretilmesine vurgu yapılmaktadır. Lee Silverman ses terapisinin (LSVT) amacı, kişinin sesine yeni bir yükseklikseviyesi kazandırmaktır. 4 hafta boyunca haftada 4 gün klinik içerisinde yapılanses terapisine ek olarak kişinin klinik dışında da birtakım alıştırmalar yapması istenmektedir
Aksan metodu
Tüm disfoni tiplerinin tedavisinde kullanılmaktadır. Ses üretiminin altında yatan kontrol mekanizması olarak solunuma odaklanmakta; seslemenin ve vücudun ritmik hareketlerini kullanmaktadır. Fonasyonun kolay ve rahat olabilmesi için boğazın rahat olması (open throat) ve solunum biçiminin doğru olması gerekmektedir. Müzik benzeri doğal ritmler kullanılarak solunuma odaklanılmaktadır. Hasta alt torasik kas hareketini öğrendiği için boğazı rahatlamakta ve toraksın üst kısmını serbest bırakmaktadır. Aksan metodunun etkililiğini gösteren çalışmalar bulunmaktadır
Lax Vox Ses Terapisi
Lax Vox Ses Terapisi Tekniği, ilk kez 1991 yılında Finlandiyalı ses patoloğu Marketta Sihvo tarafından programlı bir hale getirilmiştir. Bir boruya fonasyon yöntemi, Fin vokoloji ekolünde cam borular kullanılarak uzun yıllardan beri kullanılmakta iken, Marketta Sihvo cam borudan farklı olarak esnek silikon boruyla suya ses üfleme yöntemi olarak önermiştir. İlter Denizoğlu tarafından teknik daha da geliştirilerek uygulanmaktadır. Vokal kord nodülleri, vokal kord paralizisi, kas gerilim disfonisi, psikojenik disfoniler gibi birçok ses bozukluğunda kullanılmaktadır. Fonocerrahi öncesi ve sonrası ses terapisi hastalara önerilmektedir. Uygulaması ve öğretilmesi kolay bir teknik olduğundan, kontrollü ve programlı öğretildiğinde klinikte anlamlı düzelme sağlamaktadır.
Lax Vox Tekniği Aşamaları:
1.Doğru postür ve kas gevşetme
2.Suya fonasyon
3.Hedef sesi bulmak
4.Hedef sesi geliştirme
5.Yeni sesi yerleştirme
***Tüm yazılar tarafıma ait olup izinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz. Kullanıldığı takdirde yasal işlemler geçerli olacaktır.
Yorumlar
Yorum Gönder